Ana içeriğe atla

Dizi İncelemesi



 F is for Family

   Size bugün anlatmak istediğim dizi BoJack Horseman’dan sonraki favorim olan F is for Family. 



  Dizinin türü komedi ve 4 sezon. (Yeni sezon gelecek mi? Buna yazımın sonunda değineceğim.) Her sezonu ise 10 bölüm. Bölümlerin yarım saat olduğunu hesaba katarsak bu on bölüm yetmiyor. 4. sezona geçtiğimdeki üzüntümü size anlatamam. Demek o ki tadını çıkararak izleyin. Buraya size introsunu bırakıyorum. 


      

       Şarkı: Redbone - Come and Get Your Love



   Gelelim konusuna. Dizide 70’li yıllarda bir ailenin hayatı her açıdan anlatılıyor. Komşularıyla, çocukların büyüme süreciyle, ebeveynlerin bocalamalarıyla.

  Evdeki bireyleri anne ve babadan başlayarak kısaca anlatmak istiyorum. 


   Genç yaşta tanışan ve sevgili olan çift kadının hamile kalmasıyla evlenmeye karar veriyor. Tabi bu evlilik her iki tarafında hayallerini ertelemesine ve hatta hiç gerçekleştirememesine yol açıyor. Çift her ne kadar “yapmak istediklerimizi bu iş bitince yaparız, o iş bitnce, şu iş...” dese de hayat hep karşılarına önceliklerini değiştirmelerine yol açan engeller çıkarıyor.


 

     Frank Murphy
   
   İşte evin babası, Frank. Bu karaktere sinir olabilirsiniz izlerken. Çocuklarına yeterli sevgi ve özeni göstermeyen, küfürbaz, eşiyle doğru düzgün iletişim kurmayan bir adam. Tabi bir show olduğu için abartmaların da olduğunu söylememe gerek yok. 
Bu babayı bu hale getiren şey kendi çocukluğu. Daha spesifik olmak gerekirse: babası.

  Hiçbir zaman takdir edilmeyen, konu hava atmak olunca “canım oğlum” olan ama bir hata yaptığında ya da babasının beklentilerini karşılamayınca hemen azarlanan bir çocuktu. Küçük yaşta arkadaşlarıyla yaptığı bir tiyatro oyunu sırasında babası tarafında küçük düşürüldü, babası ona hep kız ismiyle seslendi ve bunlar gibi birçok psikolojik şiddet. Evlendiğinde kendi babasına benzemediğini düşünse de tam tersi bir düşüncenin derinlerde bir yerlerde olduğunu kendisi de biliyordu. İnanmak istemese de biliyordu. 

 Demem o ki bu karaktere fazla kızmayın -ama biraz da kızın :). Hayatta geri kalmış, en en yakınlarından biri olması gereken bir insan tarafından sevgi görmeden büyümüş, aşağılık kompleksi olan bir adam. 

 



    Sue Murphy


   Eşi Sue ise Plast-a-ware adlı bir plastik kap firmasında satış görevlisidir. Bir üst kademeye çıkınca iş yerindeki sapık ve işi gücü lak lak olan adamlarla başa çıkmayı öğrenmek zorunda kalır. İş hayatını her şeye rağmen yürütmeye çalışmasının nedeni hayatta kendisi için hiçbir şeyi tamamlamamış olması. Hatta beni en çok etkileyen kısımı sizinle paylaşmak istiyorum. 

  

   Yıllar önce bir duvarı duvar kağıdıyla kaplamaya başlar ama devamını bir türlü getiremez, yapılacaklar listesinin en sonunda bile olmayan bir iş haline gelir. Ta ki bir gün birinin ona bunu söylemesiyle. 

  Son zamanlarda her zamanki gibi hayatını sorgularken tek işe yaradığı şeyin çocuk yapmak olmadığını, istediği her şeyi yapabileceğini düşünür ve bu işe o duvarı bitirmekle başlamak ister. Evde herkes uyurken onu bitirmeye çalışır. Bir süre sonra eşi onu görür ama hiçbir şey demeden yatak odasına döner. 

  İşte burada Frank'e kızabilirsiniz. Eşini o halde bırakıp nasıl yatabilir aklım almadı. Ama dizi boyunca buna benzer aile içi iletişim eksikliğini ve cinsiyet rollerinin dayatmalarını göreceksiniz. İşin iç burkan tarafı ise bunların bize hiç yabancı gelmemesi. İşi para kazanmak olan baba işten kovulursa depresyona girer, kadının evi yönetmesi onu daha da dibe iter ve egosuna bunu yediremez. Kadın bu durumda bir sorun olmadığını dile getirse de işin sonunda sorun sadece kısa bir süreliğine çözülür. Aynı sorun hep farklı senaryolarla yaşanır. Alın size etrafınızda gördüğünüz ya da görseniz şaşırmayacağınız, ailedeki her bireyi yoran bir döngü.



  Gelelim çiftimizin çocuklarına. Küçükten büyüğe kısaca bahsetmek istyorum. 


    Maureen Murphy

İşte Maureen. Babası tarafından şımartılan ve bunun farkında olan, “kız çocuklarının ilgilenmemesi gereken şeylerle” ilgilenen evin en küçüğü. Cadılar bayramında prenses ya da peri olmak istemez, babasından sık sık biraz daha kız çocuğu gibi olması gerektiğini duyar, bilgisayarlara karşı oldukça yoğun bir ilgisi vardır. 



    Bill Murphy


Bu küçüğün ise dizi boyunca bir zorba ile uğraştığını göreceksiniz. O zorba çocuğun hikayesini ise sonrasında öğreneceksiniz.

 Zorbalık görmesinin yanı sıra anne ile babasını sevişirken görmesi sonucunda ergenlikte hepimize anne ve babamızı sorgulatan şeyle karşılaşır: cinsellik.

 

 

Kevin Murphy


 Ve gelelim en büyüğümüze, daha doğrusu en ergenimize. Okulu sevmeyen bir ortaokul öğrencisi ve arkadaşlarıyla kurduğu müzik grubunun solisti. O yaştaki çoğu çocuk gibi ilk derdi kızlar, ikincisi ise müzik kariyerinden memnun olmayan babası. 


 Her ne kadar asıl karakterlerimiz bu aileni üyeleri olsa da ailenin yaşadığı yerde izlemeye ve empati kurmaya değer birçok karakter var. Almanya’da savaşan bir yaşlı adam, uyuşturucu kullanan havalı komşu Vic, mutlu olmayan bir çift, Vietnam’dan kurtarılan bir kadın ve bir asker, Frank’e büyük yardımları dokunan arkadaşı Smokey, ırkçılığı yenmeye çalışan Rosie ve daha fazlası. Dizi boyunca birçok renkli karakter görüp, dünya ve insanlar hakkında yapılan eleştirileri duyabilirsiniz.



5. Sezon gelecek mi, gelecekse ne zaman?


  Her şey Netflix'e bağlı olduğu için maalesef şu an dizinin bittiğine ya da devam ettiğine dair bir açıklama yok. Fakat hem dizinin en son bölümüne hem de topladığı ilgiye bakacak olursak beşinci sezonun önü kapalı değil gibi. 

 Dizinin senaryo yazarları Twitter’da  4. sezonun kesinlikle son olmadığını, kesinlikle devam etmek istediklerini söylediler. Bunun yanında 5. sezon için çoktan planlarının olduğunu ve sezonla birlikte birçok yeni şarkının da yazıldığından bahsettiler. 

   Eee Netflix ne duruyorsun? Müjde: Yeni Bir Sezon Yakında Yayında yazısını ne zaman göstereceksin bize?


-----


Sizin dizi hakkındaki yorumlarınız neler?




   Diziye renk katan ve aynı zamanda sinir bozan bir karakterin videosunu sizi gülümseteceğini düşünerek buraya koyuyorum.


 


-Aybala

  

Yorumlar

En Çok Okunanlar

Jazz Müzik

       Jazz konuşalım! Bu resime baktığınızda göreceğiniz şey ortak noktaları jazz olan 57 adet sanatçı (fotoğraf- Art Kane)   1865’te     ABD iç savaşı sona erince köleler özgür kalır.     Çalıştırmak için bakılan, karnı doyurulan bu köleler artık kendi geçimlerini kendi sağlamak zorunda kalırlar. Bu yüzden ordunun elindeki     ucuza satılan müzik aletlerini alıp para kazanmak için çeşitli bölgelere giderler. Avrupa müziğini kendi lokal beat’leri (ritim, tempo) ile harmanlarlar ve böylece jazzın ilk stili olan ragtime ortaya çıkar .           Ragtime: İlk olarak 1890’larda görülen, piyano için yazılmış müziklere verilen isimdir.  Parçayı, ritmik bir şekilde ayrı ayrı ve birçok sesin meydana getirdiği ses dizisi takip eder.  Ragtime için ‘ ‘ zenciler tarafından çalınan beyaz müziği’’ denilir.       O zamanlarda hayat zaten yeterince zor değilmiş gibi bir de üstüne 100 yıl kadar...

AZRA KOHEN

Azra KOHEN'e ve Kitaplarına Dair  Siz bu yazıyı okumaya başlamadan önce belirtmek isterim ki ben sadece bir okurum ve birazdan okuyacağınız her şey tamamen kişisel görüşlerimden oluşmaktadır. İyi okumalar dilerim.  Adını muhtemelen duymuş olduğunuzu tahmin ettiğim yazar Azra Kohen'i blogumuzun ilk inceleme yazısı olarak masaya yatırmak istedim. Bu serüvene önce yazarın kendisini tanıtarak başlamak isterdim ancak internet üzerinde hakkında yeterince bilgi mevcut.  Ben kitaplarına dair görüşlerimi naçizane buraya not düşmek istiyorum.  Hakkında çok fazla şey yazılıp çizildi Azra Kohen'in. Bu yazılıp çizilenlerin arasında iyi söylemler olduğu kadar kendisine yöneltilen negatif eleştiriler de bir hayli mevcut. Niyetim bu söylemlerin doğruluğunu veya yanlışlığını savunmak değil. Dürüst olmak gerekirse de yazarın kendisinden çok yazdıkları ve konuştuklarıyla ilgilenmeyi tercih ettim zamanında. Hatta kendisiyle internet üzerinden ufak bir *röportaj dahi yaptım. (Yazının son...

SPINNING OUT

SPINNING OUT , 2020   Yumuşak içimli kahve tadında olan Spinning Out'u sıradaki inceleme yazımız olarak belirledik. Keyifli okumalar dileriz.  2020 yapımı olan Spinning Out, bir Netflix dizisi ve içerisinde 10 bölüm barındıran 1 sezondan oluşuyor. Seyircisine i lişkiler, aşk, aile, hırs ve bipolar hastalığı üzerinden adeta bir buz pateni şöleni yaşatan bir spor draması kendisi.  Boş vakitlerinizi değerlendirebileceğiniz, izlerken sizi yormayan dizinin yapımcılığını Matthew Hastings ve Elizabeth Rosenbaum üstlenmiş.  Dizinin yaratıcılığı ise tamamen Samantha Stratton' a ait.                               Başrol karakterimiz Kat Baker ile başlayalım.  Kaya Scodelario başarılı per formansıyla Kat Baker karakteri olarak bizi karşılıyor. Olimpiyatlara katılmak için mücadele veren Kat müsabaka sırasında bir kaza geçiriyor. Bu kaza kendisinin performansı üzerinde kötü bir iz olarak k...