FAST FOOD
Hazır yemekler gerçekten zararlı mı? Bizler için bir avantaj sağlıyor mu? Çevreye ne gibi etkileri var? Bağımlılık yapıyor mu? Ne kadar kârlı? Gerçekten sevdiğimiz için mi yiyoruz?
Bu soru türevlerini daha da uzatabiliriz. İnanın hazır yemek sevgisi konusunda yalnız değilsiniz. Gerçekten değilsiniz. İzin verin bu yazıda bu konuya tarihleriyle beraber bir göz atalım.
İlk durağımız Amerika olsun.
Sadece Amerika'da hazır yemekler için çeyrek milyon kadar restoran mevcut. Bu küresel olarak yılda 570 Milyar dolar kâr demek.
Hazır yemeklerden elde edilen 570 milyar dolarlık kâr İsveç'in 2018 yılındaki tüm ekonomik gelirinin üzerinde. Anlayacağınız sadece bir sektörden elde edilen gelir bir ülkenin toplam gelirini geçebiliyor günümüzde.
SADECE ÜLKELERLE DEĞİL NASA İLE DE YARIŞIYOR!
Gerçekten yarışıyor. Nasa'nın aya çıkmak için harcadığı para 147 milyar. Öyle bir fark ki arada 4 kat var.
Yine Amerika'da yapılan bir ankete göre, çocukların %96'sı Ronald Mcdonald'ı tanıyor. Ondan sonra bu kadar bilenen tek karakter Noel Baba.
 |
Ronald Mcdonald
|
YOU ARE WHAT YOU EAT! ya da
SEN NE YERSEN O'SUN!
Sahiden biz ne yersek ona mı dönüşüyoruz?
'You are what you Eat!' sloganı 1826 yılına dayanıyor ve orijinali değiştirilmiş bir şekilde ağızdan ağza dolanıp duruyor.
'Dis-moi ce que tu manges, je te dirai ce que tu es.' demiş Fransız yazar - avukat Jean Anthelme Brillat-Savarin.
Türkçe'si şuna denk geliyor: Bana ne yediğini söyle sana kim olduğunu söyleyeyim.
Benzer bir söylem 1863 yılında Alman Filozof Ludwig Feuerbach'dan gelmiş.
"Der Mensch ist, was er ißt." yani 'Sen ne yiyorsan o'sun.'
İnanın bu iki beyefendi de bu sözlerinin gerçekten bu kadar ciddiye alınacaklarını düşünmemişler zamanında. Hatta bu söylemler İngilizce'ye çok çok sonradan dahil olmuş. Tarih olarak 1900'lü yıllar ve sonraları diyebiliriz.
Bakalım Hazır Yemekler bize, bizim hakkımızda ne anlatıyorlar? Gerçekten bir avantaj mı yoksa kriz mi?
'Fast Food' 1920'yle 1940'lı yıllar arasında çok ünlü olan ve halen daha da ününü yitirmemiş bir kavram. O yıllarla hazır yemeklere otomatlar yoluyla ulaşıyorlardı insanlar. Parayı atıyorsunuz ve yemek ayağınıza geliyor.
İLK HAMBURGER NEREDEN GELİYOR?
1. Yıl 1921, yer Kansas.
White Castle o zamanlar pek ilgi görmüyor. Ancak 2. Dünya Savaşı bu ilgisizliği tepetaklak etmeye yetiyor. Çünkü savaşla beraber insanların yemek yeme alışkanlıkları da darbe alıyor.
Hazır Yemek o saatten sonra insanlar için bir eğlence haline gelmiş. Leziz ve hızlı olmasıysa herkes için tek kriter.
2. 1948 yılında Dick ve Mac Mcdonald kardeşler sayesinde hizmete başlayan McDonald's ile FAST FOOD sektörü patlar. O yıllarla bir hamburgerin fiyatı 15 cent, yani günümüzdeki oranla 1,60 dolardı.
3. Akabinde piyasaya In-N-Out çıkar.
İlk şubesini Kaliforniya'da açan şirket aynı zamanda arabalara yemek servisi yapan ilk restoran unvanını taşımaktadır.
4. Kentucky Fried Chicken
1952 yılında Albay Harland Sanders tarafından açılmıştır.
5. Yıl 1954, piyasa artık BURGER KİNG'in.
Florida'da ilk şubesini açan Burger King, Whopper üretimine 3 sene sonra başlamıştır.
6. PIZZA HUT
Dan ve Frank Carney tarafından 1958 yılında kurulmuştur. İkili bu işe annelerinden 600 dolar borçla başlamıştır.
1960'lı yıllara gelindiğinde artık devreye Mikrodalga Fırınlar girmiştir. Bu yeni teknolojinin sunduğu rahatlık evlere de girmiştir.
7. 1976 yılına geldiğimizde bizi Wendy's karşılıyor.
Bu Fast Food akımı elbette Amerika'da kalmıyor. Avustralya, Birleşik Krallık, Japonya da akabinde bu sektörden nasibini alıyor. Ancak bazı ülkelerde ülkenin estetik yapısını bozduğu gerekçesiyle de restoran zincirleri yasaklanıyor.
Gelelim 1995'lere...
Dünyanın birçok bölgesinde McDonald's giderek yayılmış durumda. Çin de buna dahil. Hatta 86. şubesini Güney Afrika'da açıyor. Günümüzde dünya çapında 38 bin restoranı mevcut. İşler o kadar ileri gidiyor ki Amerika ve Kapitalizm kelimelerini aynı cümlelerde sıklıkla kullanmaya başlıyorsunuz.
YIL 2019
Sahiden hangisinin daha fazla şubesi var?
2019 yılının verilere göre:
1. 41 bini aşkın şubesiyle birincilik Subway ' e ait.
2. ise 38 bin şubesiyle McDonald's.
ve 3.'lük 30.000 şube ile Starbucks'a ait oluyor.
Tüm bu rakamların yaklaşık 24 bin tanesi Amerika'da bulunuyor. Hırvatistan' da ise sadece 1 tane mevcut.
UZAYA GÖNDERİLEN FAST FOOD
Evet, 2001'de uzaya sipariş gönderen ilk restoran zinciri şerefi Pizza Hut'a ait.
MADALYONUN ÖTEKİ YÜZÜNDE NELER DÖNÜYOR?
Yıl 1950, Amerikalıların yüzde 12'si obez.
Yıl 1994, bu oran artık %24.
Dünya çapında bu oran günümüz verileri dahil 3 katına tekabül etmektedir. İşin garip yanı, restoran sayıları sadece ABD'de 2 kattan fazla artmıştır.
340 milyondan fazla çocuk ve ergen obez ya da aşırı kilolu.
PAZARLAMA - REKLAMCILIK VE PORSİYON TUZAKLARI
Gözlerinizi kapatın ve bir hamburgercide olduğunuzu düşünün. Aşağıdaki iki seçenekten birini seçeceksiniz diyelim.
1. Orta Boy Menü Fiyatı: 18 TL
2. Büyük Boy Menü Fiyatı: 21 TL
(Rakamlar örnek olarak verilmiştir.)
Eğer her seferde istisnasız ikinciyi seçiyor ve içinizden 'Üç lira vereyim, büyük olanı yiyeyim' diyorsanız geçmiş olsun, okumaya devam edin.
• Bir benzer fark kalori hesabında da mevcut.
YIL 1954: ORT. bir hamburger 110 gr.
YIL 2006: ORT. bir hamburger 340 gr
Elbette tüm bu oranlara rağmen Fast Food'a olan ilgi azalmıyor. Çünkü bağımlılık yapıyor. Hızlı ve leziz olması insanları hâlâ cezbediyor, devasa porsiyonlar daha çekici geliyor. Yıllar önce olduğu gibi.
Bunun yanı sıra sağlıkla ilgili endişe ve eleştiriler artınca ilk hamle 2002 yılında Burger King'den geliyor.
- Menüsüne vejetaryen hamburgeri ekliyor.
- 2004'te McDonald's süper boy menüsünü kaldırıyor. Aynı yıl menüsüne salata ve dilimlenmiş elma ekliyor.
- Pizza Hut süt ürünü içermeyen peynir kullanımına başlıyor.
- KFC etsiz kanat ve nugget üretiminde çalışmalara başlıyor.
- 2019 'da White Castle vegan hamburgeri üretimine başlıyor.
Restoranlar bu sağlık endişesiyle dolu olan yükü üstlerinden atmak için 2018'de her menünün kalorisini paylaşıyor. Bu paylaşım zorunlu hale getiriliyor. Böylece olay "müşterinin özgür iradesine" kalıyor. Kısacası kendimiz ediyor kendimiz buluyoruz.
SON DURAĞIMIZ: DÜNYAMIZ
Kalorileri azaltabiliriz peki ya kirliliği?
2015, 2016 ve 2017 kayda geçilmiş en sıcak yıllar. Bunun nedeni metan gibi olan sera gazları.
Peki en çok metanı kim üretir? İnekler.
Yani;
Milyonlarca Hamburger = Milyonlarca İnek = Milyonlarca Sera Gazı
Bu kadarla kalmıyor.
Aldığınız yemeklerdeki plastikleri düşünün. Pipetler, paketler...
Sadece okyanusu kirleten plastik atıklar 269.000 tondur.
SONUÇ
Hepimiz biliyoruz hazır yemek sektörünün bitmeyeceğini. Ekonomi için altın bilezik olan bir sektör nasıl son bulur ki? 2019'a göre 3.7 milyon kişi ABD'de bu sektörde çalışıyor.
Bizi bizden iyi tanıyorlar.
Bu bitmeyen başarının sırrı da burada yatıyor. Sektör biz neye yönelirsek ona göre üretim yapıyor. Böylesine hızlı değişebilen ve hızlıca kandırabilen sektör bizi besliyor. Cebinizdeki paraya ne olacağına o karar veriyor.
Ne içinizdeki gezegene ne de içerisinde yaşadığımız gezegene bir faydası yok anlayacağınız.
Tercih tamamen bize ait.
- Elif
Yorumlar
Yorum Gönder